Adıyla, Şanıyla Benim Köyüm Tasdegirmen
  Fıkralar
 
Terekeme Fıkraları 
NAARER AYE

Ezo kişi ve mangası siperdedir, güneşin altında beklemekten herkesin iflahı sökülmüştür, içlerinde hayatından şikayet etmeyen ikinci cıgaralarını dal dala culayan zoğalların Hasanıdır birce tek.
Ezo yangözle izlemektedir,sinirlenmektedir de içten içe, dayanamaz,
- Ola Hasan , hele bir gör bu itoğlitder necoldu, müslüman evladına bu geder de ezraf verilmezki…
Hasan,gayet yavaş hareketlerle cigarasını bir mökkem soğduktan sonra eyahlanır, elini terek yapıf karşı sipere bahanda bir gülle vızz! diye gulağının dibinden geçer, can havliyle kendini sipere atar,
- Naarer aya bu köpöyoğlu, az galsın gözümüzü tökejeydi.

Karne

Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir:
-"Getir bakayım şu karneyi!"
-"Al baba..."
Adam karneye bir bakar ki, beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf.
-"Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik, gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezil şey!"
-"Baba... O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum..."

 
NEYE GEBERERSEN?

Kışın şiddetli ayazında eli-ayağı gagaş kesilen tat,terekemenin tükenine girer.
Terekeme:
-aya niye titriyersen
-Ay bala donuram titriyirem,peçin yanırmı?
-Ay başın batsın üşümenin lezzeti titremehdi neye geberersen.
...
ÇERELT GÖZÜNÜ

Terekeme hasta yatağında can çekişiyor Ziyaretine gelen bir başka terekeme:
-Ay lele nooldu sana niye ele özünnen keçifsen
-Ay bala nevlem gaç gündü ezreyil başımın ucunnan anarı getmer
-Ay lele azreyil kimdi çerelt gözünü verme özünü...

Temel ve Maymun

Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel'in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş. Maymunun görevleri: "Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış : "Maymunu iyi besle!"

DALLAS !

1980 li Yıllardan...
Hanımlar dere kenarında çamaşır yıkıyor ve sohbet ediyorlar;
-Ay gızdar düneyin dallası seyredinizmi?
-Men seyrettim ay Gülgez abla
-Ne oldu hele annatsana
-Ne olacah ay Gülgez abla o Ceyar vurğun vurmuşu gene beçere Suelini budadı
-Niye 
-Men ne bilim o sarı pişih ele bir gurumsağdıkı o yazıh ganayağlıyı gene gara yandırdı Her yanını zoğ zoğ elledi 
-Bunun derdi azzarı nedi?
-Men ele ganerem başga bir arvat var
-Olar anam olar, din iman galmadı kimsede

Tükezvan söze garıştı:
-Ay gızdar o arvat işi döyül bunun derdi mazıttı mazıt
-Torpah başşına
-Ama bilirsinizmi Suelin öyü terketti
-Harya getti
-Harya olacah atasıöyüne
-Be Ceyara ne dedi?
-Ne diyeceh dediki ay ceyar imam söyünün hakkıüçün bir daha buralara gelmerem..!

KURUSUN
Bir gün doktorlar, tımarhanede yaptıkları araştırmada en akıllı deliyi seçeceklermiş. Bir gün delilerden biri bahçede bulunan havuza düşmüş ve boğulmak üzereymiş. Delilerden biri havuza düşen arkadaşını kurtarmaya çalışmış. Bunu gören doktorlar arkadaşını kurtaran deliyi yanlarına çağırmışlar ve "seni en akıllı seçiyoruz" demişler. Doktorlardan biri: "Peki kurtardığın arkadaşını çağır da sana teşekkür etsin" demiş. Deli: "Gelemez ki!" Doktor: "Neden gelemezmiş?" Deli: "Çünkü kuruması için onu astım!"


KARS'LILARIN ÇAY KEYFİ

Karslinin biri disarida yasamaya basladiktan sonra gitlama çay içmesini unutur bu arada memlekete bir ziyarete gelir.
Hemserime çay ikram edilr ancak cay kasigi ister istegi yerine getirildikten sonra sekeri çok kullandigi dikkat çeker.
ev sahavi:
-''gardas kitlama içsene'' diye uyarida bulunur,ancak gonag cevaben:
-''kitlama beni yandirir'' der
ev shibide
-''ay ocagin batsin senin o salma çayinda meni yandirir'' der. 

BAŞKA KİSME YOK MU?

Çavuş imtihanına giren askere kumandan sorar;
-Oğlum düşman sağdan geldi,ne yaparsın?
-Ateş açarım kumandanım.
-Soldan geldi ne yaparsın?
-Ateş açarım kumandanım.
-Arkadan geldi ne yaparsın?
-Ateş açarım kumandanım.
-Peki yukarıdan hava taarruzu geliyor,ne yaparsın?
-Kumandanım orada mennen başka kisme yok mu? 


DOST DÜŞMAN BELE GÜNDE BELLİ OLUR

Sabahın ilk ışıklarında içki masasından dönen bir Karslı, kafayı bulduktan sonra arkadaş ve dostlarını ziyaret etmeye başlar.
Her gittiği yerde yüz bulmayan sarhoş, nihayet bir çöplüğe düşer ve orada sızar.
Bu arada çöplükte yiyecek arayan bir köpek, sarhoşun ağzının kenarında kalan kusmuk parçacıklarını yalamaya başlar...
Sarhoş yarı uyanık yarı uykudadır.
Ağzını yanağını yalayan köpeğe;
-''Sil gardaş sil... dost düşman bele günde belli olur'' der.
SETEREK SETERRK KONUŞMA   
Bir gün terekeme bir genç kız arkadaşını alır çamlıca tepesine giderler otururlar boğazı seyir ederek çekirdek yerler batılı olan kız bizim terekeme gence derki '' sevgilim mehtap ne güzel denize vurmuş güneşin kızıllığı denizin yüzeyine yansımış boğazın esintisi insanın ruhunu okşuyor ''diye devam ederken bizim terekeme genç kıza dönerek '' SETEREK SETEREK KONUŞMA ŞIMIŞKANI YE KALK GİDEH'' der..                                                                                                                   
 
KAZ
terekemenin biri anasini istanbula doktora getirir.doktora gideller doktor yasli teyzeye sorar anacigim neren agriyor.aha bu böyürlerim der nene .doktor karnini eliyle sikar nenenin .gazin varmi gazin ana der nenede ay ogul bu sene heç gaz çikmadi hepsi girildi seneye sana ve ogluma birertene göndererem insallah der.
 
 
HER YER TEHNEDİ
  bir gün terekemelerden bir genç evde içki içerken anasi geli oglunu görür derki ay bala nagarersen oglu der ana disim agirer ilaç içerem he bala der anasi oglu bidaha içmeye baslar anasi gene yakalar ogul daha disin eylesmedimi yok ana der bir gün böyle besgün böyle devam eder .bir günde anasinin disi agirar düsünür oglumun ilaci vardi onnan içem disim iyilessin. içkiyi yagsica içer aradan biraz geçer gagim unumu eliyem der .o arada oglu içeri girer bagarki anasi eleyi alif öyün ortasinda un eliyer .ay ana de nagarersen yere eliyirsen unu .ay ogol deyme bana böyün bana her yer tehnedi. 

TAPAMAZSAN
Adamın biri eşeği ile şehire iner. Çay, şeker v.s. alır. Köye dönerken
yağmura tutulur. Aldığı erzaklar su içinde kalır. Eşekten inip bir kayanın dibine girer. O an yıldırım çakar, eşeğe isabet eder ve eşek ölür.Zavallı köylü gökyüzüne bakarak: Kerimine şükür ay Allah. Rahmetini yağdırdın çayımı, şekerimi ıslattın. Topunu tüfeyiyin odladın eşeğimi öldürdün. İndi de çıloşkanı yakıp meni mi gezersen ? Heç ham olma tapammazsan
 
ASKER TEREKEME
Komutanı bizim terekemeyi çağırmış, para vermiş demiş git bana malboro al. Yazıh uşah ne bilsin malboro nedi. Almış parayı getmiş, biraz gidenden sonra geri dönmüş. Demiş
Ay komtanım o dediğinden tapamazsam halva alemmi

PLAJDA
İki tene Terekeme sahilde oturormuş, millet de denizde çimir. Denizdekilerden bir tenesi bayağı bir sahilden uzaklaşır özözüne yüzür.
(Bilirsiniz yerli milleti en çok gözünden, Terekeme milleti de en çok şahatlıktan korkar)
Neyse bahır bizim Terekeme, adam epey uzahlaştı, dönür arkadaşına diyir aye dalını dön bu köpoğlu boğulacak bizi şahat gösterecekler
 
Köyde hastalanan meemmet emiği arabaynan gars devlet hastahanesine götürerlermiş.Yolda garısı durmadan ay meemmet salavat getir dedikçe meemmet emi salavat getirer.Tam ele garsa girecekler meemmet emi birez düzelen gibi olanda gene garısı - ay meemmet salavat gerit diyende meemmet emi - aye gerek yok yok eyem eyem
 
Terekeme ölmüş, karısı dizlerine vurarak, başında ağlıyor. Hem de bayatı(ağıt) sıralamakta...
- Boyyy beli sevetlim, boyy elemi ağbun dökerdi, ele mi mallara bağardi, el mi tımar yapardi... ele mi ot kesrdi...
Kalabalıktan bir çıkıp diyor ki:
Hala ölünün arkasından öyle şeyler söylenmez. De ki :
- Böyle mertti, böyle civandı, herkese yardım ederdi, eli açıktı....
kadın biran duraksayıp, dizlerine vurarak:
-Yoğğğ anam-babam bizimki o b.... yemezdiiiiiiiii
 
SENİNKİNİ ARIYAĞ
Erzurumlu ile İstanbullu kalabalık bir konser sonrası eşlerini kaybeder ve yetkililere müracat ederler.Polis sorar eşgalini söyle diye:Erzurumlu anlatır:Ambele kuççih boylu sedece cözderi cörüner oda gurvağaya benzir...diye devam eder.sıra İstanbulluda Karım 1,85 boyunda Yeşil gözlü dekolte giyinmiş,mini etekli diye devam eder.En sonunda erzurumlu dayanamaz istanbulluya döner:Gardaş menimçini boşverhele cel beraber seninçini arıyağ.

KARSL'LILARI TAŞLAYACAĞIM
Erzurumlu bir genç ramazan ayında koşarak eve gider annesine telaşlı bir şekilde sorar ''ana yemek hazırladınmı ezan ne zaman okunur'' annesi bu telaşlı halini görüp oğluna sorar niye böyle acele ediyorsun der ''ana iftarımızı açalımda Karslı ların tireni geçeçek onu taşlamaya gideceğiz '' der BEN YEDİM KÖR OLDUM
Karslı bir aile trenle İstanbul'a yolculuk ederler,Erzurum'da ise batılı bir aile aynı kompartımana binerler.Epey yol giderler herkes yemek vakti geldiğinden yolluklarını çıkarırılar.Bizimkilerin yollukları:Feselli,nezik,kete,çeçil peynir...Batılı modern aileninkide sebze,meyve vs..Herkes birbirine ikram eder batılı aile bizimkilerin kızlarına muz verir.20-25 yaşlarında olan kızlar henüz hayatlarında muz görmediğinden muzu biri soymadan ısırır o sırada trende tunele girer. Kız yanındakini dürterek "kız yeme ben yedim kör oldum sende olursun" der.

KOLİSTİROL
Kars İstanbul seferini yapan bir tirene iki delikanlı birde yaşı olgun bir amcamız biner yolculuk ederler. Bizim amcamızın kolestrolü vardır,trenle yolculuk yaparken .Epey yol giderler ve acıkırlar gençler kete,nezik tavuk nevarsa çıkarır . Yemeğe başlarken amcayıda buyur derler amca"siz yeğin evladım teşekkürler benim KOLİSTİROL üm var" der. Uyanık geçinen genç "amca bunları yiğelim KELESİTİROLÜNÜDE yeriz"                      

GÖZÜNÜN KURDU KIRILSIN...
Zamanın birinde Arpaçay kaymakamımız köyün birini ziyarete gider.Ziyaret bitmiş köylüler kaymakam beye ziyafet sofrası dizmişlerdir.Kaymakam sofraya oturur ve köylüleride buyur eder. Köylülerden biri saygısızlık olur diye düşünür ve oturmamanın mazereti olarak: "siz yeğin kaymakam bey biz her zaman da yiyoruz siz yeğin GÖZÜNÜZÜN KURDU KIRILSIN"…. der.                                          "                                                       
 
SENİNKİ İLE HERKES YATAR
Günün birinde Arpaçay ilçemize genç bir kaymakam tayin olur. Kaymakam görevine başlar ve köyleri ziyarete çıkar. Bir köye varır ve bakar ki bir kadın hayvanların pisliği ile uğraşıyor,üst baş perişan kir pasak içinde (Tabi bizim halamız tezek Yapmakla meşkul) kaymakam kadının bu halini görünce dayanamaz ve sorar: -Teyze sen ne yapıyorsun? -Heeç ne olacak tezek. Tezeğin ne olduğunu bilmeyen kaymakam tekrar sorar: -Tezek nedir teyze, ne işe yarar? -Biz bunu yakarız ısınırız,su ısıtırız Kaymakam şaşkınlık içinde kadından kocasını sorar, kadında az ileride tırpan çeken kocasını gösterir. Kaymakam adamın yanına gelir selamlaşır ve dayanamaz sorar: -Amca kusura bakma ama sana bir şey soracağım, der. Adam: -Buyur Kaymakam Bey. Tezek kokan üst baş perişan teyzeyi gösterir ve der ki: -Bey amca sen bu kadınla nasıl yatıyorsun Allah aşkına? Adam bir kaymakama bakar bir karısına ve biraz iç çekerek ve de gülümseyerek: -Seninkiyle herkes yatar iş odu sen benimkiyle yat.

LELEDE DÖYÜLER Mİ?
Saf temiz yürekli kardeşlerin genelde biraz gaddar ve birazda uyanık ağabeyleri olur.Bu ağabeyler ki bu saf kardeşlerini daima ezmişlerdir.Öyle ki sırtından çok geçinmişlerdir. Köylerimizin birinde de kelimenin tam anlamıyla saf ama tam saf kardeşin güya evin büyüklüğünü taslayan zalim abi. Abi bu kardeşi canı sıkılınca da döver kendi hanımına söz geçiremeyince de döver. Büyüğe saygısızlık etmeyi aklından bile geçirmeyen saf kardeşin bu haline dayanamayan oğullarından biri bu işi hiç kabüllenemezmiş. Bir gün tarlada çalışırken ağabey kızmış ama kendisi çalışmıyor kardeşine kamçı ile vurmaya başlıyor. Babasının elini dahi kaldırmadığını gören ve dayanamayan oğul amcasını yatırır bir güzel döver. Büyüğe el kaldırmamayı öğrenen saf kardeş abisini yatıran oğluna kızıp sövmeye başlar ve derki: -Allah beleni versin lele de döyüler mi?İYİKİ NALI YOKMUŞ Köyümüzde bir zamanlar birinin gözüne harman zamanı saman kaçar ve gözü mikrop kaparak şişer,kızarır.Bunu gören akrabalarından saf bir kadın telaş ve üzüntü ile ne olduğunu sorar adam dalga geçer ve derki: -Ördek tekme attı. Saf kadın yine üzüntü ile şükredercesine: -İyi ki nalı yoktu,der. BİZİM LELE Ay Lele Ezen ohunur. -Deyme ay balam bizeki zararı yohdu goy ohusun. -Çepere sökenme ay lele dalına boyah çıhar -Hayh -Enerjitter ay lele, çepere yazı zad yazıflar -Aye beş dakga terpenmeye gelmir ! Sağulmuşdar goymullarki heç olmazsa duvara yasdanah.. Sona kessin diye ağ toyuğu Lele ye verdi. Gara lele toyuğun pençesini altına aldı,Kıbleye döndü. Başını saran uşahlara işmar edip: -Dalıma keçin gudikler, üstünüze gan sıçyıyar Lele bacaklarını gerip bismillahı çekti Neredeyse pantolonunun kıç kışmı cırılacah Pıçağı toyuğun hırtdeğine vurmasıyla arkadan çıkardığı ses osmanlı topu kimi patdadı. Toyuğun kesilmesini bekleyen Sona Leçeği ile burnunu kapatarak: -Tuh tuh cıyarın yansın ay lele toyuğu murdar elledin. Heç döyül uşahlardan utanaydın..! Lele Dava vekilliğ yapmaktadır. Köylüsü dardadır. -Ay lele bizim gedeyi kurat sana sekgiz tosun -Cürümü nedi? -Vallah cürümü yohdu. Ne teher işdi annamıram Sallandıracahlar Hoydu sen bilersen heç olmazsa mehebbete çöyür. Mahkeme biter Dışarda köylüler merakla beklemektedir. Lele ter gan içinde dışarı çıkar : -Gözünüz aydın, Mendiliyle alnındaki teri gururla silerek: -Onnar dedi berat... Men dedim müebbet. Onnar dedi berat men dedim müebbet... Sonunda hakimi gılıkladım..!
 
POSOFLU FIKRALARI
Posoflu oğlunu Karsa okumaya gönderiyor, şubat tatili çocuk eve geliyor karne zayıf dolu, bizim baba celalleniyor,ola ...oğlu..t gaartopiyi yiyersin cizlavati geyiyersin ohumaya gelende ohumiyersin...
Posofluya sormuşlar, nerelisin, diye - Haşa burdan Posofluyum, demiş.
Posoflu kartol satıyor hanakta soruyolar kaç para kilosu diye buda cevaplıyo 5 lira neyse susuza gidiyo orda da insanlar sorunca kızıyo tabi "hanağhta deduğya diye? " -
Posoflu eylenmeye gitmiş,ertesi gün arkadaşları sormuş ne yaptın akşam?Bir pepsü içtim sabaha gadar eylendüh de eylendüh?
Vatandaşın biri posoflunun evine misafirliğe gider ama pişman olur .evin hanımı pejmürde bir o kadarda pasaklıymış ve döner posofluya _sen bunun neyini beğendinde evlendin der posofluda, bişesine yanmadım zanduğuna yandımda aldım(oymalı ahşap sandık) der.
Bizim terekeme şehirlerarası yolculuk yapmaktadır. Otobüs mola verir, terekeme ihtiyaçlarını gidermek için, iner. Geri döndüğünde restoranın önünde bir çok araba olduğunu görür. Kendi arabasının hangisi olduğunu şaşaırır. Panikler rast gele bir otobüse biner. Şöförün ordan bağırır: Ayeee ayyy millet hele bağın men bu otobosun adamıyam mı?
Cılbıt görürem..! 
Yeni evli terekeme, bir aşk filmi seyretmek için sinemaya gider. Baş aktör sevgilisine şöyle der;Sevgilim! gözlerimde ne görüyorsun...; -Aşkımızı! Film biter, terkeme eve doğru yola koyulur. Fakat izlediği filmin o sahneden çok etkilenmiştir. Eve gelir... kapıyı genç eşi açar... Terekeme filmde izlediği gibi hanımına derince bir bakış atar ve sorar...!; -Sevgilim! Gözlerimde ne görüyorsun...? Kocasının gözlerine iyice bir baktıktan sonar kadın; -Cılbıt görürem 

------Terekeme Askerde-------
Komutanı bizim terekemeyi çağırmış, para vermiş demiş git bana malboro al. Yazıh uşah ne bilsin malboro nedi. Almış parayı getmiş, biraz gidenden sonra geri dönmüş. Demiş Ay komtanım o dediğinden tapamazsam halva alemmi?? -
 
 
-------ENDİR DÜŞECEM ---------
1950’lerde Kars’tan bir aile İstanbul’a göç eder. Evin annesi iki üç ay sonra yolları öğrenmeye başlar. Laleli‘de ikamet etmekte olan ailenin annesi, hasta bir akrabasını ziyaret etmek için Fındıkzade’ye gitmek için otobüse biner. İneceği durağa yaklaştığı zaman şoföre: “Bala endir düşecem der. Otobüs şoförü: “Düşmezsin teyze'' -Oğlum düşecem -düşmezsin teyze -Ola köpöyoğlu düşecem.-
 
 
 ---------Haşılın boylesi---------- 
Kişinin bir oğlu varıydı adı Mustafa. Çayırı biçende evden evle yemeğine buna haşıl yolluyullar ama dumanı üstünde tütör, ele sıcak. Mustafa da alır babasına götürör. Babası soror oğlum haşıl nasıl, oğlan da haşılın güzel olduğunu anlatmak için diyir baba vallah buz kimi. Kişi birden kaşığı daldırıp ağzına götürende dili damağı yanır, gözünden yaş tökülmeğe başlıyır. Oğlu soror baba niye ağlıyırsan. Babası diyir Mustafa adlı oğlum öldü ona ağlıyıram. 
 

-------Kars'a ayna gelirse... -------
Kars’in bir koyunde, ne koylu, ne de koyun “şıh”ı o gune kadar ayna gormemistir. Adamin biri, ilk rastladiginda, aynayi alip bakmaya baslar. Ardindan, aynada gordugu surati olen kardesi zannedip aglamaya baslar: ”Vay benim zavalli gardasim, vay benim zavalli gardasim.” diyerek. Aynayi koynuna alip yatar. Hanimi, esinin, ayna koynunda yattigini gorunce suphelenir. Uyandirmadan adami, aynayi alip bakar. Ofkeden kudurmustur. “Vay !” der heyacanla “Herifim, beni bir kariyla aldatir.” aynayi alip, köyün şıhına gider. Aynayi gostererek Şıh Efendi,” der. “Benim herif beni bir kariyla aldatir.” Aynayi alir, şıh… Yuzune tutar… “Bacim,” der. “Bu, bir karidan ziyade, gavata benziir.” 
 
 
-------TEREKEME Askerde--2-- ----
İki terekeme askere gider.Gün gelir atışlara sıra gelir.Bizimkilerden birini atış sahasına götürürler,diğeri kalır eğitim alanında.Bizimkine sıra gelir ama gözlerinde problem var: -Aya komutanım hedef hardadı? Komutan: -Ne diyorsun asker? -Komutanım hedef hardadı,göremmerem? Komutan: -Bunun dilinden anlayan birini getirin,bakalım neymiş derdi! Bizim diğer terekemeyi tutup getirirler.Komutan: -Bak bakalım senin bu arkadaşın ne diyor? -Emredersen komtanım!Arkadaşına dönerek: -Ne diyersen ola? -Ola heç,diyerem ki hedef hardadı,annameller! Komutan çağırır sonradan geleni -Ne diyormuş arkadaşın söyle bakalım? Bizimki: -Aye komutanım eşşehsen mi,diyer ki hedef hardadı hardaaa!!!! Bu fıkrayı ekliyene kadar cırıldım
 
KÜRDÜN ELİNE GEÇERSE GATIĞA DOĞRAR
Keteyi bilirsiniz;gerek yöremizin gerekse terekemelerin en çok bilinen ve en çok sevilen yiyeceklerindendir.Bayramlarda,düğünlerde,misafirliğe giderken hep kete pişirilir. Bir gün terekemelerin birisi gelin görmeye gideceğinden akşamdan evde kete pişittirir.Ertesi gün keteyi hurcuna (heybe)koydurur ve hurcunu da Çerkez yeherinin(eğer) arkasına koyar,kendiside üstüne biner yola koyulur.Hurcun yolda atın sallaması ile ketelerle birlikte düşer,ancak amcam bunu fark etmez.Gelin evine geldiğinde fark eder;geri dönerek arayıp bulmak ister ama dünürleri bırakmaz bırak heybeyi hava karardı,altı üstü birkaç kete değil mi ne önemi var değince bizimki,Ya ben ketenin düştüğüne yanmıyorum,kürdün eline geçerse gatığa(yoğurt)doğrayıp yiyecek,ben ona yanıyorum der. Buradaki konu ketenin biz terekemeler için çok önemli olduğu ve yoğurdunda kürt kardeşlerimiz için önemli oluşudur.Öyle ki keteyi bilmeyen yemesini de bilemez.;ketenin kesilmesi de yenmesi de özeldir.Kete üçken kesilir ve ısırılarak dik tutularak yenir aksi taktirde içi dökülür ve özelliği de kalmaz,tadı da  
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol