Aşık Şenlik(1850-1913):
Çıldır denilince akla gelen ilk isimlerden biridir Aşık Şenlik.İşgal günlerinde halka moral veren, hiç kimseden çekinmeden sözününü söyleyen ve ondan sonra gelen bütün aşıkların üstadı büyük ozan...
Asıl adı Hasan'dır.Karapapak oymağından olup Çıldır'ın Suhara(Yakınsu,Aşık Şenlik) kasabasında doğmuştur.Babası Molla Kadir ağa, annesi Zeliha hanımdır. Aşık Şenlik kendi köyünden iki evlilik yapmıştır. 1. Eşi Abdullah kızı Mürvet hanımdır. Mürvet hanımdan iki çocuğu olmuştur. (Memedo ve Hanife) 2. eşi Asker kızı Huridir. Huri hanımdanda üç çocuğu olmuştur. (Kasım, Namaz (namazo) ve Halay'dır.) Şenlik, 14 yaşında kuş avcılığı yaparken dere boyunda uyuya kalmış, düşünde aşk badesini içmiş. Rüyasında kendisine Arapça öğretilmiştir.Kendisini uyandırmaya gelenlere şiirle karşılık verice köyün imamına götürmüşler o da buna hak badesi içirildiğini söylemiştir.19 yaşında dönemin önde gelen aşıklarından olan Aşık Nuri'den saz dersleri almıştır.Kars, Ahıska, Borçalı, Tiflis, Gürü ve Revan'ı , dolaşmış, çağının birçok aşığıyla karşılaşmalar yapmıştır.
Karapapak ağzını iyi biçimde kullanan aşığın eserlerinde özellikle İslami etkilere ve Allah sevgisine sıkça rastlanır.Ayrıca aşk, doğal güzellikler,yiğitlik,esaret,yaşam-ölüm gibi temalara da değinmiştir.Yaşanan olaylardan esinlenerek duzenledigi Latifşah, Sevdakar, Salman Bey hikayeleri halk türkülerinin tüm özelliklerini taşımaktadırlar.
Şenlik çağı, halk ozanları bakımından geniş ve güçlü bir çağdır. Ozanımız bu ozanlardan Feryadi, Mazlumi, Sümmani, Aşık Abbas ve İzani ile karşılaşmıştır. Sümmani, ile bütün hayatları boyunca bir kardeş gibi yaşamışlardır. Söylentiye göre bir karşılaşmalarında uzun boylu çaba sarf edip, yorulunca Şenlik'in annesi içeri girerek her ikisine de kardeşsiniz anlamına gelmesi için göğüslerini göstermiş ve ozanları ayırmıştır."
Dil olarak ağdalı bir dil kullandığı görülse de, çağının ozanlarında genel olarak görülen bu durum, salt Şenlik için eleştiri konusu edilebilecek bir özellik değildir.
1877-1878 Osmanlı-Rus savaşının olduğu dönemde Şenlik kahramanlık destanlarıyla, koçaklamalarıyla yöredeki milis kuvvetlerin direnç kaynağı olmuştur.
Kars'ın Ermenilerle dolu olduğu günlerde, Çıldır'dan Kars'a gelen Aşık Şenlik, durumun kötü olmasından, geri döner. Dönerken yolda arkasında süvarileriyle, bir Rus Generali rastlar. Kendisinden vaziyet hakkında ve Rus Çarlığını mı, yoksa Osmanlıların yanında mı yer alacağını soran Rus generaline şu yanıtı verir:
Hulusi gabilden bilsen fikrimi
Men Allah'tan Al'osmanı isterem.
Merhamet sahibi ol rahmi gani
Nesli mürsel hökmü hanı isterem.
Süleyman mülkünde bergarar duran
Muhammet vekili makamı nuran
Hıfsının ezberi ayeti Kur'an
Selavatl, o Sulfanım isterem.
Al'osman şahım var şahlar serveri
Dilinde salavat zikri ezberi
Kaftan kafa zirü zeminden beri
Hükmetmağa bir tek onu isterem.
Emri Hak yedinden çekilip kalem
Var imiş ettiğim yetişti belam
Mülkünde saltanat hükmünde alem
Divanında Şevket Şam isterem.
Gam günlü Şenlik'in gönlünün şadı
Çıkmaz hatırımdan Al'osman adı,
Gidipti dünyanın lezzeti tadı
Mahşer günü bir mekanı isterem.
Bunu dinleyen Çarlık Rusyası nın generali bu büyük ozanımızı kutlayarak "Eğer Çarlık Rusyasını istiyorum deseydin, hemen boynunu vurduracaktım. Tam dinine sadıkmışsın." diyerek, yirmi beş lira da mükafat verir. Zamanın tanınmış bir çok aşıklarıyla karşılaşmalarda bulunan Şenlik, istilacılarla mücadele veren en güçlü aşık olarak bilinir.
1913 yılında, Revan'da hanlar arasında yapılan bir düğünde, toy babası seçimi için bilinmedik bir hikaye yarışı başlar. "Latif Şah" hikayesi Revan'lı Bala Mehmet tarafından, okununca, aldığı birincilikle, başını belaya sokar. Toy babası seçimini kazanan Bala Mehmet, bazı hanlar tarafından sıkıştırılarak, hikayenin ustasının gelmemesi halinde başının vurulacağını belirtirler. Hanların baskısı üzerine Şenlik'e gelen aşık, onu da alıp, Revan'a giderler. Oradaki aşıklar Şenlik'in atışmalarda yendiği, bağladığı kişiler olup, Aşık Şenlik'e kin besleyenlerdir. Revan'da yapılan atışmalarda da yenilirler. Zaten kinli olana bu aşıklar, Şenlik'e bir tuzak kurarak, yemeğine zehir katarlar. Hastalanan Aşık Şenlik, trenle Arpaçay'a kadar gelir, Dilaver köyünde iyice has¬talanır ve ölür. Cenazesi Akbaba'nın Hozu köyüne ve oradan Çıldır'ın Suhara köyüne getirilir. Mezarı buradadır.
93 KOÇAKLAMASI
Ehli İslam olan işitsin bilsin
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana
İsterse Uruset neki var gelsin
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana
Guşananın gılıcı geyinin donu
Gavga bulutları sardı her yanI
Doğdu goç yiğidin şan alma günü
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana
Asker olan bölüh bölüh bölünür
Sandınız mı Gars galası alınır
Boz atlar üstünde gılıç çalınır
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana
Kavga günü namert sapa yer arar
Erolan göksünü düşmana gerer
Cemi ervah biznen meydana girer
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana
Beni Asfer'dir bilin Urus'un aslı
Orman yabanisi balıhçı nesli
Hınzır sürüsüne dalıp gurt misli
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana
Hele Alosman'n görmemiş zorun
Din gayreti olan tedarik görün
At tepip baş kesin düşmanı kırın
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana
Şenlik ne durursuz atları minin
Sıyra gılıç düşman üstüne dönün
Artacahtır şanı bu Alosman'n
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana
AŞIK ŞENLİK
Çıldır'da Aşıklık geleneği günümüzde de tüm sıcaklığını ve tazeliğini korumaktadır.
Günümüzde Düğün ve Şenliklerin vazgeçilmez unsurlarıdır aşıklar. Her Çıldır'lı az veya çok Aşıkları ve onların Türkülerini mutlaka bilir. Bunda Çıldır'lı Aşık Şenlik'in payı oldukça büyüktür.
Günümüzde ise rahmetli Murat Çobanoğlu, Şeref Taşlıova, Maksut Feryadi, Mürsel Sinan, Yener Yılmazoğlu gibi aşıklar bu geleneği başarıya sürdürmektedirler.
Geçmişten Günümüze aşıklarımız ve onların Türküleri ile ilgili detaylı bilgileri vermeye çalışacağız.
Aşık Şenlik
Ehl-i islam olan işitsin bilsin,
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana
İsterse Uruset ne ki var gelsin
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana.
Guşanın kılıcı geyinin donu
Gavga bulutları sardı her yanı
Dağda goç yiğidin şan alma günü
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana
Gavga günü namert sapa yer arar
Er olan göğsünü düşmana gerer
Cemi ervah bizden meydana girer
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana
Asker olan bölük bölük bölünür
Sandınız mı Kars kalası galınır
Boz atlar üstünde gılıç çalınır
Can sağ iken yurt vermeniz
Hele Alosrnan''ın görmemiş zorun
Din gayreti olan tedarik görün
Al tepip baş kesin Kazak''ı kırın
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana
Benesferdir bilin Urus''un aslı
Orman yabanisi balıkçı nesli
Nınzır sürüsüne dalıp kurt misli
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana
|
Murat Çobanoğlu
İnsan dedikleri duvara benzer
Hele suvakları dökülsünde gör
Gördüğün her güzele aldanma
Saç ağarsın beli bükülsünde gör
Kara toprak insanları yoğurur
Vedası geleni bir bir çağırır
Arkası kuvvetli fazla bağırır
Dostları yanından çekilsin de gör
Demek ki dünyada olur dermanın
Birgün uyanırsın geçmiş zamanın
Bazı insan der ki ben bir aslanım
Ezrayıl peşine dakılsın da gör
Çobanoğlu kulak versen sözüne
Yazılanlar mutlak gelir yüzüne
Evde bile karı bakmaz yüzüne
Hele sırtın yere yıkılsında gör
|
Şeref Taşlıova
Arzu iplik sevgi nakış
Ördükçe güzel görünür
Gönül gözü ile bakış
Gördükçe güzel görünür.
Zaman ince esen yeldir
Hayat ağaç günler daldır
Mutluluk uzunca yoldur
Vardıkça güzel görünür
Tatlı söz dil arasında
Diken var gül arasında
Hatıra yıl arasında
Durdukça güzel görünür
İnsanı yaşatan hava
Tatlı sözdür derde deva
Herkes hayalinde yuva
Kurdukça güzel görünür
Şeref der ki başka yandan
Kervanım ayrıldı handan
Seven sevdiğini candan
Sardıkça güzel görünür
|